Grip, influenza virüsü ile oluşan, 39 derece ve üstünde ateşle seyreden, şiddetli eklem ve kas ağrılarına neden olan, halsizlik, titreme, bitkinlik, baş ağrısı ve kuru öksürük ile karakterize bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu etkilerin yanı sıra hastalarda burun akıntısı, burun ağrısı, gözlerin kızarması ve akması gibi belirtiler de görülebilir. Meydana gelen belirtiler genellikle bir hafta içinde kaybolurken, hastalardaki halsizlik iki hafta daha devam edebilir.

Grip, öksürük veya hapşırma gibi eylemlerle virüslü su damlacıkları yoluyla bulaşır. Vücuda giren virüsler alt ve üst solunum yollarına yerleşip, burada hızla çoğalırlar. 1-3 gün süren kuluçka devresi ile enfekte olanlar, bu virüsleri başkalarına bulaştırır. 1-2 gün içinde hastada ani şekilde ateş yükselmesi, baş ağrısı, öksürük, kırgınlık ve halsizlik gibi şikayetler ortaya çıkar. Bu belirtilerin başlamasından 4-6 gün sonrasına kadar bulaşıcılık devam eder. Virüs, solunum yollarında çoğalarak, vücutta iskelet kasında, kulaklarda, karaciğer, kalp, kan ve merkezi sinir sisteminde yerleşmeye başlar.

Hastalık genellikle sağlıklı kişilerde bir hafta içinde etkisini yitirir. Ancak çocuklarda, yaşlılarda, vücut direnci düşük olanlarda ve kronik hastalıkları bulunan kişilerde daha ağır seyreder. Bu kişiler grip açısından yüksek riskli kabul edilir.

Grip, ölümcül komplikasyonların nedeni olabilir. Bunun dışında solunum yollarında gelişen ikincil enfeksiyonlara neden olabilir. Sinüsler, burun, boğaz, akciğerler ve orta kulağı etkisi altına alabilir. Zatürre gibi hastalıklar genellikle griple ilişkilendirilir. Gribe bağlı ölümler oldukça sık görülür. Astım alevlenmesi, orta kulak iltihabı, sinüzit, bronşit ve akciğer hastalıkları gripe bağlı olarak gelişebilir. Ayrıca, kalp, kas ve beyni etkileyen sorunlara da neden olabilir.

Gripten korunmanın en önemli etkeni bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir. Bunun için düzenli beslenme ve uyku düzeninin sağlanması, sigara ve alkolden uzak kalınması gerekir. C vitamini almak, bol su içmek, antioksidan ve mineral açısından zengin yiyecekleri tüketmek önemlidir. Bunun dışında çevrede öksüren ve hapşıran insanlardan uzak durmak, elleri sıkça yıkamak fayda sağlar. Günümüzde grip aşısı yaptırarak bu hastalıktan etkin şekilde korunmak mümkündür. Bu aşı ülkemizde özellikle risk grubuna giren kişilere tavsiye edilir. Ancak herkesin bu aşıyı yaptırmasında fayda vardır.

Çocuklara 6 ay ile 3 yaş arasında yarım doz, 3 yaştan sonra tam doz aşı yapılır. 8 yaşın altındaki çocuklara ilk defa yapılan grip aşısı iki doz halinde uygulanır. Daha sonra yılda bir kez yapılması uygundur. Erişkinlerde de senede bir doz yeterlidir. Bu aşı inaktif yani ölü bir aşı olduğu için, grip yapmaz. Ancak alerjisi olanlarda, nörolojik hastalığı olanlarda ve 6 aydan küçük çocuklarda uygulanmaması tavsiye edilir. Aşının yapılması için en uygun dönem Eylül, Ekim ve Kasım aylarıdır. Ancak salgın olduğu zamanlarda Ocak ve Şubat aylarında bile uygulanabilir. Aşının koruyucu etkisi için, yapıldıktan sonra 10-14 gün beklenmelidir. Hastalığa neden olan çok sayıda virüs olduğundan, her yıl yeni geliştirilen aşılardan tekrar yapılmalıdır.

Grip ve halsizlik, ciddi komplikasyonlara yol açabilen önemli bir sağlık sorunudur. Bu nedenle gripten korunma yöntemlerine dikkat etmek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek büyük önem taşır.