Halsizlik, genellikle yorgunluk, uyuşukluk ve bitkinlik gibi hislerle tanımlanır. Kişide fiziksel ve zihinsel olarak ya da her iki şekilde birden görülen yorgunluk hali olarak ortaya çıkar. Fiziksel ve zihinsel halsizlik farklı durumlar olmasına rağmen, genellikle bir arada görülürler. Kişinin uzun süre fiziksel halsizlik yaşaması durumunda, bir süre sonra zihinsel halsizlik de çekmeye başlayacağı gözlenir. Fiziksel halsizlikte fiziksel kapasitenin hareketleri yapmakta yetersiz kalması, zihinsel halsizlikte ise uykulu olma ve dikkati toplayamama gibi etkiler görülür. Halsizlik belirli bir hastalığa bağlı olarak hissedilmez. Bunun yaşanmasında pek çok sebep etkili olabilir.

İnsanlar için yeme bozuklukları, yas tutma, anksiyete, çevre değişimi, boşanma, can sıkıntısı gibi etkenler psikolojik açıdan yıpratıcı olabilir. Stres belli bir oranda olduğunda, kişiler için destek olabilir. Ancak bu oranın yükselmesi halinde halsizlik olarak görülebilir. Endişe ve stresin kişide yorgunluğa sebep olduğu bilinmektedir. Stresin yoğun yaşanması halinde, kişilerin çaresizlik ve umutsuzluk duygularına kapıldığı ve vücutlarındaki enerjinin çekildiği belirlenmiştir. Bu durum yorgunluk ve halsizlik etkilerini beraberinde getirir.

İnsanlarda karaciğer hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları, diyabet ve Cushing hastalığı gibi rahatsızlıklar halsizliğe neden olabilir.

Hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçların yan etkisi olarak halsizlik görülebilir. Özellikle antidepresanlar, alerji ilaçları ve sakinleştiriciler halsizliğe neden olabilir.

Bu hastalıklar, diğer belirtilerinin yanında kişilerde halsizliğe de neden olurlar.

Uzun süren çalışma saatleri, uzun yolculuklar, uykusuzluk hastalığı ve uyku apnesi gibi sorunlar uykuların düzensizleşmesine neden olur. Çoğu kişinin halsizlik sorunu çekmesinin sebebi yeterli uyku uyuyamamaktan kaynaklanır. Özellikle bazı mesleklerde çalışan kişilerde bu yaygın olarak görülür. İtfaiyeci, hemşire, polis, doktor ve mağazacılık sektörü çalışanları halsizlikten sıkça yakınırlar.

Grip, sıtma, tüberküloz ve hepatit gibi hastalıkları olan kişilerde halsizlik yakınması olur.

Mineral, vitamin eksiklikleri ve zehirlenme etkisi kendini halsizlikle gösterir. Fazla miktarda alkol ve kafein tüketimi uykuya dalmayı ve derin uykuyu engellediğinden, uyumadan önce bunlar içilmemelidir. Diyetlerin bilinçli yapılması ve beslenmeye dikkat edilmesi gerekir. Bunlar vücudun dengesini bozacak durumlardır.

Menopoz döneminin en önemli belirtisi uykusuzluktur. Kadınlar bu dönemde yeterince uyuyamadıklarından, halsizlik etkisi görülür. Bunda hormonal düzensizliklerin de etkisi vardır.

Yaşamın ayrılmaz bir parçası olan stres, kontrol edilmesi gereken bir duygudur. Herkes belli bir stres eşiğine sahiptir. Bu eşiğin aşılmaması gerekir. Yaşam tarzını düzene sokmalı, hafif egzersizler yapmalı, sağlıklı beslenerek ideal kilonun korunması gerekir. Bunlar kişileri kronik yorgunluk ve halsizlik etkilerinden koruyacaktır. Uyku düzenine dikkat edilmesi, rahat uyku uyuyabilmek için her şeyin düzenlenmesi gerekir. İş yoğunluğunun azaltılması, sorumlulukların paylaşılması, belli aralıklarla iş ortamından uzaklaşılması kişilere faydalı olacaktır. Rahatlamak amacıyla yoga ve meditasyon gibi aktiviteler yapılmalıdır. Doktorun tavsiye etmesiyle vitamin ve mineral alınmalıdır.