Halsizlik ve yorgunluk, bireylerin günlük yaşam aktivitelerinde performans düşüklüğüne neden olan yaygın sağlık sorunlarıdır. Bu durumlar hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendini gösterebilir ve genellikle her ikisi bir arada ortaya çıkar. Uzun süreli fiziksel yorgunluk zamanla zihinsel yorgunluğa da yol açabilir. Fiziksel yorgunluk, günlük aktiviteler için gerekli olan enerji eksikliğini ifade ederken, zihinsel yorgunluk ise sürekli uyku hâli, dikkat dağınıklığı ve odaklanma sorunları ile karakterizedir. Halsizlik ve yorgunluk, çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Yakın birini kaybetmek, aşırı alkol tüketimi, madde bağımlılığı, kaygı, can sıkıntısı ve boşanma gibi stresli yaşam olayları bireyleri psikolojik olarak yıpratabilir ve halsizlik ile yorgunluğa sebep olabilir. Günlük yaşamda belli ölçülerde stres yaşamak, kişide aslında dayanma gücünü artırır. Ancak yoğun stres ve kişinin kendine rahatlayacak zaman ayıramaması, vücutta kolaylıkla yorgunluğa sebep olabilir. Stres, vücutta genel anlamda yorgunluk ve halsizlik hissine yol açabilecek ilk sebepler arasında yer alır.

Depresyon, dolaylı yollardan halsizlik ve yorgunluğa sebep olabilir. Bazen depresyonun kendisi, bazen ise depresyon için kullanılan ilaçların yan etkisi halsizlik ve yorgunluğa yol açabilir. Depresyon nedeniyle yaşanan uyku bozuklukları, kişide halsizlik yaratan bir etkendir.

Antidepresanlar, steroidler, alerji ilaçları, tansiyon ilaçları, kaygı önleyici ilaçlar, kolesterol ilaçları ve sakinleştiriciler halsizlik ve yorgunluğa neden olabilir.

Astım, zatürre, kalp kapağı hastalıkları ve kronik akciğer hastalığı gibi bazı hastalıkların belirtileri arasında halsizlik ve yorgunluk şikayetleri görülebilir.

Vücutta yaşanan mineral ve vitamin eksiklikleri ve zehirlenme gibi durumlarda da halsizlik ve yorgunluk yaşanabilir. Aşırı kafein ve alkol tüketimi, uykuya geçiş sürecini olumsuz etkileyerek halsizliğe neden olabilir. Uyku problemleri ve dolayısıyla halsizlik yaşamamak için gece geç saatlerde kahve, çay ve alkollü içecek almamaya özen gösterilmelidir. Ayrıca, bilinçsiz yapılan ve şok diyet olarak nitelendirilen diyetler de vücutta denge bozukluğuna ve yorgunluğa sebep olabilir.

HIV virüsü, sıtma, tüberküloz, öpücük hastalığı, soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklar da halsizlik ve yorgunluğun nedenleri arasında yer alır.

Uzun saatler çalışmak, uyku apnesi ve uykusuzluk hastalığı gibi durumlar uyku problemlerine yol açabilir. Çoğu kişi bu nedenlerden dolayı halsizlik ve yorgunluk hissine kapılabilir. Bazı meslek grupları, diğer mesleklere oranla yorgunluğu daha fazla etkiler. Örneğin, polis ve hemşire gibi mesleklerde halsizlik ve yorgunluk şikayeti daha fazla görülür.

Şeker hastalığı, kansızlık, böbrek ve karaciğer hastalıkları, Cushing sendromu gibi hastalıklar da halsizlik ve yorgunluğun sebepleri arasında yer alır.

Tiroid bozuklukları, özellikle kadınlarda yaşanan halsizlik ve yorgunluk şikayetlerine neden olabilir. Tiroid bozuklukları ihmal edilmeden tedavi edilmelidir. İlerleyen yaşlarda ve ihmal edildiğinde halsizlik ve yorgunluk haricinde daha ciddi komplikasyonlara sebep olabilir.

Uyku problemleri, menopoz döneminde yaşanan en baş şikayetlerden biridir. Bu döneme ulaşan kadınlarda uykuya geçiş sürecinde sıkıntı yaşanır. Gece terlemeleri ve sıcak basmaları, uykuya geçiş sürecinde etki eden nedenler arasındadır. Ayrıca, bu dönemde yaşanan hormonal değişimler de uyku düzenini bozarak halsizlik ve yorgunluğa neden olabilir.

Tüm bu sebeplerin dışında, lupus hastalığı, kronik yorgunluk sendromu, kanser, kemoterapi, radyoterapi, romatoid artrit, aşırı kan kaybı, bağışıklık sisteminin zayıf olması, yeteri kadar su tüketmemek, yanlış ve yetersiz beslenme, B vitamini eksikliği ve hareketsiz yaşam tarzı da halsizlik ve yorgunluğun sebepleri arasında yer alır.